Kahramanmaraş’lı mühendisler Emre Yevgi ve Özer Baltacı’nın, dünyada bir ilk olarak civcivlerin cinsiyetinin belirlenmesi için geliştirdikleri ‘Autogender’ isimli proje, yaklaşık 7 bin başvuruyu geride bırakarak ‘TÜBİTAK 1512 Bireysel Genç Girişimci’ programı kapsamında 150 bin TL destek almaya hak kazandı.
Kahramanmaraş’lı mühendisler, patent başvurusunu yaptıkları bu yazılımla, sadece Türkiye’de değil dünya genelindeki piliç sektörünün en büyük sorunlarından birini kökten çözüme kavuşturacak ve milyonlarca liralık masraftan kurtaracak. Buluş, kuluçkadan çıkan 1 günlük civcivin cinsiyeti tespit etmeye yarayan elektronik düzenekten meydana gelmekte olup hali hazırda cinsiyet tespit işlemi manuel olarak uzman kişiler tarafından gerçekleştiriliyor. Dünya genelinde çoğunluğunu Güney Korelilerin oluşturduğu çok kısıtlı istihdam havuzunda ki insanların, 3 yıl gibi bir eğitimden sonra uzmanlaşabildiği ve adına seksör denilen bu kişilerin yaptığı civcivlerin cinsiyetini belirleme işi, bilgisayar yazılımı ile 3 saniye gibi kısa bir sürede yapılabilecek. ‘Auotogender’, yüzde 1-2 gibi çok düşük hata payı ile çalışacak. Erciyes Üniversitesi’nden mezun olan Elektrik-Elektronik Mühendisi Emre Yevgi (27) ile Ortadoğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan aynı yaştaki Özer Baltacı, dünya genelindeki piliç sektörünün önünü açacak bir projeye imza attı.
Tavuk firmalarının, yeni doğan civcivlerin cinsiyetlerini belirlemek ve horoz-tavuk ayrımını yapmak için çok büyük bütçeler ayırdığını fark eden Kahramanmaraş’lı mühendisler Yevgi ve Baltacı, geliştirdikleri özel bir yazılımla sektörü ciddi bir yükten kurtarmaya aday buluşun sahibi oldu.
Dünyanın neresinde olursa olsun, tavuk sektörünün en büyük sorunlarından biri tavuk-horoz ayrımını yumurtadan çıkar çıkmaz ve en yüksek doğrulukla yapabilmek. Piliç firmaları, besledikleri civcivlerin öncelikli olarak yumurtasından, yumurta verimi düştükten sonraysa etinden faydalanıyor.. Yani horoz, tavuğa göre daha masraflı ve ekonomik açıdan da tavuğa göre yetersiz kalıyor. Sektördeki firmalar, bu ayrımı yapabilmek için adına ‘seksör’ denilen uzmanlara ortalama aylık 20 bin lira maaş ödüyor. Orta ölçekli tek bir firmanın ortalama yıllık civciv ayıklama maliyeti 500-600 bin TL’yi buluyor. Bu işi yapanların sayısı ise çok kısıtlı. Çoğunluğu da Güney Korelilerden oluşan seksörler, 3 yıllık bir eğitimden sonra işe başlayabiliyor. Yani dünyada kalifiye ‘seksör’ bulabilmek çok zor. Profesyonel olmayan seksörler ise yüksek hata payı ile tavuk-horoz ayrımını yapabiliyor. Milyarlarca dolarlık bir ekonomiye sahip bu sektör, kalifiye ‘seksör’ bulunamadığı için maddi açıdan çok büyük kayıplarla karşı karşıya kalıyor.
Sektörde büyük bir problem haline gelen bu soruna bir çözüm bulmak için yola çıkan Kahramanmaraş’lı mühendisler Emre Yevgi ve Özer Baltacı, ‘Autogender’ adını verdikleri bir yazılım geliştirdiklerini söylediler.
Yevgi ve Baltacı, “Bu konuyla ilgili de bir film sahnesi de var. Civcivlerin neden hepsi horoz çıkıyor? Bu konuda bir araştırma yaptık ama bunu gözle anlamak için 3 yıllık bir eğitim gerektiğini öğrendik. Bu işin, kameralar ve yazılımla da yapılacağını düşündük. Kullanacağımız görü teknolojide ortalama hata payı yüzde 1-2 arasında. Kanat, tüy ve ses frekansı gibi farklılıklardan yola çıkarak civcivlerin cinsiyetini belirleyen bir yazılım geliştirdik. Kamera yada tasarladığımız özel bir filtre sayesinde aldığımız değerleri mikro denetleyiciye yerleştirdiğimiz bir karar verme algoritmasıyla değerlendirip, erkek ve dişi arasındaki fizyolojik ya da anatomik farklardan faydalanarak cinsiyet tayin edecek. Biz, görüntü işleme ve makine öğrenmesi teknolojilerini kullanarak aradaki farkları tespit edip çıktı verecek bir elektronik düzenek tasarladık. Bizim geliştirdiğimiz sistemde bilgisayar yazılımı var, görüntüyü almak için kamera ve kodların koşturulduğu mikro denetleyici var. Kalifiye olmayan bir çalışan, civcivi kameraya tutacak ve mikro denetleyici görüntüyü işleyip maksimum 3 saniyede cinsiyetini belirleyecek bir çıktı verecek” ifadelerini kullandılar.
‘Auotogender’ isimli projelerinin TÜBİTAK’a yapılan 6 bin 900 başvurunun arasından desteğe değer görüldüğünü kaydeden Yevgi ve Baltacı, “Biz ilk olarak Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ne başvurduk. Toplamda 1000 başvuru vardı. Bu projelerden 25’i seçildi ve TÜBİTAK’a yönlendirildi. TÜBİTAK’a ise diğer kurumlardan gelen toplamda 6 bin 900 başvuru yapılmıştı. Bu projelerden de sadece 220 proje destek almaya hak kazandı. Patent başvurusunu yaptık. İnşallah, alacağımız destekle projemizi hayata geçirip seri üretime başlayacağız. Türkiye’deki tavuk sektöründe haftada 18 milyon dünya genelinde ise haftada 900 milyon civcivin ayıklanması gerekiyor. Yıllık olarak hesaplandığında milyarlarca liralık büyüklüğe ulaşıyor ve tavuk firmalarının Güney Koreli ile yerli seksörlere verdiği paralar da çok ciddi boyutlarda. Bizim projemiz hayata geçtiğinde, sadece Türkiye’de değil dünyada da sektörün önünü açacak bir buluş olacak” şeklinde konuştular.